BİR 21. YÜZYIL KLASİĞİ NAPOLİ ROMANLARI
Merhaba
Bundan böyle haberem.com’da, yazılarımla; bu köşede olacağım… Edebiyat,sinema,yaşam hakkında deneyimlediğim şeyleri sizlerle paylaşacağım.
İlk yazım, bir kitap okuma sevdalısı olarak; beni ve de okuyan herkesi etkisi altında bırakan,üzerine onlarca yazı yazılmış, bir seri roman hakkında. Açıkçası ben de yazmadan geçemedim…
BİR 21. YÜZYIL KLASİĞİ: NAPOLİ ROMANLARI
“Bir kitap okudum, hayatım değişti.” Orhan Pamuk’un Yeni Hayat isimli romanı bu sözlerle başlıyor. Ufkumuzun sınırlarını zorlayabileceğimiz yegane eylemlerden biri de okumak…. Özellikle okuduğumuz romanlarda anlatılan hikayeler ve bu hikayelerdeki karakterlerle kurduğumuz mental bağlar, belki de yaşantımız boyunca hiç tecrübe edemeyeceğimiz farklı yaşamların,kültürlerin ve coğrafyaların kapısını aralıyor bizlere… İçine çekip bir süre oralarda kalmamızı sağlıyor. Bir başka zamanda, bir başka yerde, yolculuk yaptırıyor zihnimize… Yazarın tasvir ettiği evler ve mekanlarda oturup; cadde ve sokaklarında geziyoruz bu süre boyunca ve bu hikayenin kahramanların hayatlarına ortak oluyoruz… Her türlü duygu durumlarını, onlarla birlikte yaşıyoruz…
İşte benim de, bir zamanlar okuduğum, İtalya’ nın en önemli yazarlarından olan Elena Ferrante’nin Napoli Romanları bunlardan birisi ve belki de en önemlisiydi. Yazarının gerçek adı ve kimliği tam olarak bilinmese de, bu konu ile alakalı bir takım iddiaların olduğu söyleniyor. Zira gerçek kimliğinden ziyade, yazdıklarıyla ilgilenen bir okur olarak, çok da üzerinde durmadığım bir konu, ancak yazar hakkında bu notu da düşmeden geçmek istemedim.
Bu gizemli yazarın müstear ismi ile yazdığı Napoli Romanları tam dört ciltten oluşuyor. Bunlar sırayla:
Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım,
Yeni Soyadının Hikayesi,
Terk Edenler Ve Kalanlar
Kayıp Kızın Hikayesi
Tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu romanlar, tam 49 dile çevirisi yapılarak uluslararası bir üne de sahip aynı zamanda…
İtalya’nın, gerek yapısı gerekse yaşantısı bakımından en kaotik şehri olan Napoli’de bir mahallede geçiyor hikaye. Bu mahallelerin birinde büyüyen; Elena Greco (Lenu olarak anılıyor kitapta. ) Raffaella Cerullo (Diğer herkes Lina, Elena ise Lila diyerek çağırır.) isimli iki kızın hikayesi. Birbirinden farklı bu iki arkadaşın; çocukluktan yaşlılıklarına kadar olan ve uzun bir zamana yayılan inişli,çıkışlı ilişkilerini merkezinde tutuyor… Arkadaşlık, dostluk gibi kavramların içini kazıyor. O mahallede yaşayan; karanlık,tehlikeli ve şaşırtıcı karakterlerin hikayeleriyle, zenginleştiriyor romanını, usta yazar…
En önemlisi de destansı bir kadın hikayesi olmasıdır. Kadınlığın iç dünyasında olup biten öfke ve adaletsizliğe karşı isyanını, cesur bir yaklaşımla dile getiriyor. Ayrıca kadın ve erkek ilişkilerini masaya yatırıyor. Toplumun kadına bakışını, erkeklerin sevgisizlik ve bir o kadar da çaresizlik hallerini, şiddetle meyilli insan ilişkilerini, aile kavramının en kötü ve istismarcı taraflarını da gerçekçi bir dille ve çok da iyi anlatıyor…
Kimliği saklı bir yazardan son derece gerçek karakterlerin olduğu bu baş yapıt, şimdilerde, HBO kanalından, serinin ilk cildinden uyarlanan; “My Brilliant Friend” adıyla yayınlanmakta…