Araştırmacılar, İki Farklı Meteorda Şeker Molekülleri Buldu

Bir araştırma ekibi, yeryüzüne düşmüş olan iki farklı meteor parçasında gezegenimizdeki yaşamın gelişimi açısından kilit rol oynayan şeker moleküllerinin bulunduğunu açıkladı. NASA’nın açıklamalarına göre meteor çarpması, şeker moleküllerini Dünya’ya ulaştırmayı başardı.

Araştırma ekibi şekerleri, kütleleri ve elektrik yüklerine göre ayıran ve gaz kromatografisi-kütle spektrometresi yardımıyla meteorların tozlu örneklerini analiz ederek keşfetti.  Şekerlerden birinde, temel bir biyolojik yapı bloğu olan RNA bileşeni ribozu olduğu söyleniyor. Moleküllerin uzaydan geldiği keşfi ise yaşamın nasıl ortaya çıktığı konusunu anlamlandırmayı biraz daha karmaşıklaştırıyor ve araştırmacıların işini zora sokuyor.

Araştırmacılar, keşfin doğruluğunu kanıtlamak için ikinci bir test yapmak istiyor:

NASA ve Japon üniversitelerinden araştırmacıları içeren ekip, örnekleri kirletmemek için oldukça titiz davrandılar ve ekstra çaba sarf ettiler. Buna rağmen geçtiğimiz pazartesi günü PNAS dergisinde yayınlanan araştırmaya göre meteorların şeker moleküllerinde bulunan karbon atomları, genellikle Dünya’da bulunanlardan farklıydı.

Ekip, şu anda Dünya’nın yörüngesinde bulunan asteroit Ryugu’dan alınanlar gibi, uzay kayalarından elde edilen bozulmamış numunelerde riboz araması yapmayı planlıyor. Yapılan bu ikinci kontrolle birlikte yapılan ilk keşfin kesinliği de doğrulanmış olacak.

Yapılan incelemelerde araştırmacılar, DNA’yı oluşturan şekerlere rastlamadılar ancak riboz, RNA için anahtar bir bileşen ve evrimsel tarihte ilk kez gelişmiş olan şey olabilir. Tohaku Üniversitesi’nde araştırmacı olan Yoshihiro Furukawasa, yaptığı açıklamalarda şu sözleri söyledi:

“Araştırma, uzaydaki ilk ribozun kanıtını ve şekerin Dünya’ya getirildiğini gösteriyor. “Dünya dışı şeker, prebiyotik Dünya’da bulunan ve yaşamın kökeni olduğu düşünülen RNA’nın oluşumuna katkı sağlamış olabilir​.”

Yapılan bu keşifle birlikte yaşamın başlangıcı hakkında yeni teorilerin ortaya çıkması bekleniyor. Araştırmaların ilerleyen günlerde yapacağı daha fazla analiz ise dünya dışı nesnelerde şekerin miktarı hakkında daha iyi fikir edinmemize olanak sağlayacak.