celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Türk basketbolunun efsane ismi Yalçın Granit hayatını kaybetti!

01.11.2020 - 23:16    google-news - ABONE OL

Türk basketbolunun efsane ismi Yalçın Granit, 88 yaşında hayatını kaybetti.  YALÇIN GRANİT KİMDİR? Darüşşafaka’da eğitim alan Yalçın Granit, bu …

Türk basketbolunun efsane ismi Yalçın Granit, 88 yaşında hayatını kaybetti. 

YALÇIN GRANİT KİMDİR?

Darüşşafaka’da eğitim alan Yalçın Granit, bu kurumda basketbol kulübünün kurulmasında öncülük etti. Sarı-kırmızılı camiayla, kulübün kurucu başkanı Ali Sam Yen sayesinde tanışan Granit, Galatasaray’ın basketbolda 1950’li yıllarda elde ettiği “Yenilmez Armada” unvanında takımın önemli ismi oldu. Sadece 25 yaşına kadar oynadığı basketbolda kulüp takımlarındaki başarısını Granit, A Milli Takım’a da yansıttı.

Milli takımla 3 Avrupa Şampiyonası görüp en skorer isim olan Granit, 1952 Helsinki Olmipiyat Oyunları’nda da ay-yıldızlı formayı terletti.

Olimpiyatlarda dünya basketboluna kendini gösteren Granit, Fransa’ya giderek Avrupa’ya transfer olan ilk basketbolcu unvanını elde etti. Erken yaştan basketbolu bırakan Granit, başantrenörlük ile yöneticilik hayatında da önemli işlere ve başarılara imza attı.

Sırtında pota taşıdı

Granit, zamanın şartlarından dolayı birçok sıkıntı çektiğini hatta basketbol oynamak için sırtında pota taşıdığını söylemişti. Türk basketbolunun önemli isimlerinden Samim Göreç’in de kendisiyle Arnavutköy’de oturduğunu belirten 84 yaşındaki Granit, “İstanbul’da, Arnavutköy’de büyüdüm. Türkiye’ye basketbolu getiren adam Samim Göreç de orada oturuyordu. Basketbola onun zamanında, Arnavutköy’de başladık. Basketbol sahası yoktu. Yukarıda Robert Koleji’nin sahası vardı. Aşağıda pota yaptırdık. Basketbol oynamak ve antrenman yapmak için potayı sırtımızla taşırdık. Sonra Darüşşafaka’ya başladım. Darüşşafaka’nın sahasının yapımı için çimentolar vardı. Her antrenmanda yüzümüze, gözümüze toprak bulaşırdı. Arnavutköy’de doğan basketbol sevgimi Darüşşafaka’ya ilettim.” ifadelerini kullanmıştı

Ali Sami Yen sayesinde Galatasaray’la tanıştı

Yalçın Granit, efsaneleri arasına girdiği Galatasaray’la da ilginç bir şekilde tanıştı.

Darüşşafaka’da eğitimini bitirdikten sonra 17 yaşında Ankara’da Mülkiye’den teklif alan Granit, Galatasaray Kulübü’nün kurucusu Ali Sami Yen sayesinde İstanbul’da kaldığını aktardı.

Fransa macerası

Granit, Helsinki’de düzenlenen 1952 Olimpiyat Oyunları’nda Fransa’nın ünlü basketbol adamı Robert Busnel’in dikkatini çekti.

Yalçın Granit, Busnel’in teklifiyle eğitimine de katkı sağlayacağını düşündüğü için 20 yaşında Racing Club Paris’e transfer oldu.

Fransa’da ilginç bir olay yaşadığını vurgulayan Granit, 64 yıl önceki anısını şu cümlelerle paylaşmıştı:

“Robert Busnel, Fransa’nın antrenörüydü. Daha sonra Uluslararası Basketbol Federasyonu Başkanı da oldu. Beni Racing’e transfer ettirdi. Daha takımında basketbol oynamadan beni Fransa’nın her şehrinde dolaştırdı. Benim şut atarken Allah’tan gelen yetenekten dolayı bileğim çok yumuşaktı. Şut atarken elimdeki dört parmak yere bakıyor. Halbuki baş parmağın da yere bakması lazım. Robert Busnel, beni Fransa’nın bütün şehirlerinde gezdirip, elimi gösterdi. Zannettim ki, beni iyi bir oyuncuyum diye tanıtıyor. Halbuki şu atarken bileğimin halini elimin özelliğini göstermek için Fransa’yı gezdirmiş.”

“14 dakika topu elimde tuttum”

Efsane basketbol adamı, en ilginç maç hikayesini anlatırken şunları kaydetmişti:

“Galatasaray’dayken Moda’yla bir maç oynadık. Rakibimiz alan savunması yapıyordu. Biz de adam adama oynayıp üzerimize gelmelerini istiyorduk. O dönemde hücum süresi yoktu. Topu bana attılar. Bana baskı yapsınlar diye 14 dakika topu elimde tuttum. Maç bitmeden sahayı terk ettiler ve öyle kazandık.”


Bu Haberi Paylaş
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.