celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Beşiktaş-Yeni Malatyaspor maçının ardından spor yazarlarının görüşleri

02.11.2020 - 8:36    google-news - ABONE OL

Bileti Larin kesti – Bilal Meşe (Milliyet) Benzetme yerindeyse Beşiktaş, Yeni Malatya’ya ilk yarıda nefes aldırmadı nefes.Varın …

Bileti Larin kesti – Bilal Meşe (Milliyet)

Benzetme yerindeyse Beşiktaş, Yeni Malatya’ya ilk yarıda nefes aldırmadı nefes.Varın, istatistikleri siz düşünün…Topla oynama yüzdesi 77/23…Tamam, savunmaya kapanırsınız, bize ne? Ancaak bir atak yapamaz, ya da Ersin’in koruduğu kaleye bir şut atamaz mı arkadaş?Bırakın şutu, atağı bir kenara, konuk takım iki pas yapamadı, iki pas!Tek becerisi, on kişiyle savunmasına gömülmesi, hepsi o kadar!Elbette bu tip düşünceyi, ancak ve ancak atacağınız bir golle terse çevirebilirsiniz.Nitekim, Kartal bu anlamda sayısız fırsat yakaladı, ancak atamadı.Hangisini saysak?Larin, Aboubakar ve Ghezzal…Girişim var, gol yok!

Hele Aboubakar’ın bir şutu var ki, kaleci Abdulsamed elinden kaçırdı. Top bacak arasından geçti, geçmesine de filelere gitmedi, falso aldı, yine ona geldi, şansı yaver gitti! Bir takım oynar, diğer takım seyrederse, gelir birisi yani Larin, o anlayışınızı yerle-bir eder!İkinci yarıda konuk takım biraz kıpırdar gibi oldu, ne var ki, pozisyonları yine kalesinde gördü. Önce Oğuzhan kaleyi yokladı, Abdulsamed, kornere tokatladı. Ardından arka direkte Ghezzal kafayı vurdu, top yandan az farkla auta gitti. Ve kronometrenin 55. dakikayı gösterdiği an…

Ghezzal, soldan altı pasa nefis bir orta yaptı, savunmanın arasından Larin kafayla topu filelere gönderdi.Sonra mı? Konuk takım kabak çiçeği gibi açıldı, nihayet biraz olsun ofansif oyuna döndü, mücadele çekilir ve izlenebilir hale geldi. Yani, Kartal’ın savunmasında kırmızı formalı adamlar gördük!Elbette bu anlayış Kartal’ın ekmeğine yağ sürmedi değil. Hani, ‘Bu da kaçar mı?’ derler ya, 73’te Aboubakar, fizik kurallarını alt-üst etti! Boş kale yerine topu üstten auta gönderdi, bu da bir yetenek olsa gerek!

At, herkes rahatlasın kardeşim!Yooo taraftarına çile çektirmek Kartal’da alışkanlık yaratmış!Acaba diyorum, Yeni Malatya ofansif oyunu tercih etseydi, skor tabelasındaki rakamlar ne olurdu?Ya da Kartal, son bölümler hariç acaba üç puana tek golle kanat çırparken, bu kadar rahat olur muydu?Sonuç; Kartal üretiyor üretmesine de onları golle taçlandıracak kramponları bulamıyor!

Boğdu, vurdu, durdu – Attila Gökçe (Milliyet)

İzmir’de beton bloklar, kolonlar, demir, tuğla ve taş, yüreğimize çökmüş… Acılıyız. Canlarımız gitmiş. Çocuklarımızdan ayrılmışız. Kurtarılanlarla teselli bulmaya çalışıyoruz, yetmiyor. Deprem yaşama sevincimizi alıp götürüyor. Dünkü maçlarda sadece İstanbulspor’un Keçiörengücü’ne karşı ilk yarıyı siyah bantla oynadığını anlatıyor İzmirli dostumuz Bülent Buda. Peki ötekiler duyarsız mı? Hayır, bunu söylemek haksızlık olur. Saygı duruşlarıyla paylaşıyoruz acımızı. Geçmiş olsun.Hayata dönersek…Beşiktaş pandemi sürecinde ilk kez bir bölüm seyircisiyle buluşuyor. Localar ve tribünler maça ruh katıyor. İyi bir tablo. Beşiktaş ilk yarıda oyuna el koyuyor. Topa sahip olma oranı 77/23 (Maçın tamamında 68/32)… Sayıların ötesinde ilk yarının toplamda en az yarım saatini rakip yarı alanda, rakibin ceza alanı ve yakın çevresinde oynuyor siyah-beyazlılar…

Dikkatimi çeken konu: Beşiktaş, sanki sol yumruğuyla rakibini nakavt etmeye alışmış bir boksör gibi. Sol kanattan inanılmaz yoğunlukta hücum ediyor. Vida, N’Sakala, Atiba, Oğuzhan, Larin hem bireysel, hem de takımca çalışılmış bir gösteriyi sahneliyor sanki. Bu oyun biçimi Beşiktaş’a gol fırsatları, pozisyon zenginliği kazandırıyor. Ancak ilk yarının isabetli şut sayısı 1… Maç sonu 6’sı isabetli 16 şuta ulaşıyor Beşiktaş.,. Dikkatimi çeken konu: Beşiktaş, sanki sol yumruğuyla rakibini nakavt etmeye alışmış bir boksör gibi. Sol kanattan inanılmaz yoğunlukta hücum ediyor. Vida, N’Sakala, Atiba, Oğuzhan, Larin hem bireysel, hem de takımca çalışılmış bir gösteriyi sahneliyor sanki. Bu oyun biçimi Beşiktaş’a gol fırsatları, pozisyon zenginliği kazandırıyor. Ancak ilk yarının isabetli şut sayısı 1… Maç sonu 6’sı isabetli 16 şuta ulaşıyor Beşiktaş.,. Malatyaspor’un ilk yarıda şutu yok… Korneri yok. Sadece 6 faulü var. Bir de kaleci Abdulsamed’in kurtarışı… İlginç bir görüntü bu: Aboubakar, tek isabetli şutu atarken, kaleci Abdülsamed topu çeliyor, tutamıyor. Top iki bacağını arasından geçip kale çizgisine yaklaşırken… Geriye hamle yapıp tutuyor Abdulsamed… Aferin… 1 saniye daha geç kalsa golü yemiş olacaktı.

Beşiktaş’ın baskılı oyununda soldakiler iyi bastırıyor, ama sağdan da Rosier, Dorukhan, Atiba ve Ghezzal dikkatle izliyorlar oyunu. Top solda sıkıştığında, onlar sağda hazır. Beşiktaş kaybettiği topları da çok çabuk geri alıyor. Bu baskılı oyun Aboubakar ve Larin’in gayretlerine, kazanılan 4 kornere rağmen ilk yarıda sonuç getirmiyor.Malatyaspor, beklediğinden fazla bastıran Beşiktaş karşısında adeta paralize olmuş gibiydi dün… Kaleci Abdulsamed, Zeki Yavru, Ahmed, Kubilay ve Tetteh’le kontralara çıktılar, ilk yarının son on beş dakikasında oyuna ortak göründüler ama fazlasına izin vermedi Beşiktaş.Maçın Beşiktaş açısından ilginç bir portresi de Oğuzhan Özyakup. Hollanda’dan dönüşü sonrasında bir türlü istenen düzeye gelememişti. Ama dün iki kez top çaldı.

Hücuma derinlik kazandırdı. İkinci yarıda başlattığı pozisyonla Ghezzal’ı buluşturup, onun da asistiyle Larin’in golüne katkıda bulundu. 70 dakika oyunda kalması umut verdi. Oğuzhan’ın da Sergen Hoca’nın elinde bir Ozan Tufan örneği sergilemesini bekliyoruz.Larin’in attığı gol Yeni Malatyaspor’da yeni bir motivasyona yol açtı: Oyuna ortak olmaya çalıştılar. Daha dikey bir görüntü sergilediler. 1’i isabetli 6 şut attılar. Ancak bekledikleri golü bulamadılar.

Beşiktaş’ın baskısını, oyunu rakip yarı alana yığarak rakibini adeta boğmasını anlatırken, savunmayı da görmezden gelmemek gerek. Beşiktaş, Rosier ve N’Sakala ile bek sorununu çözümlemiş sayılır. Savunma göbeğinde Welinton ve Vida uyumlu oynadılar. Özellikle Welinton’un kazanılan topları güvenli biçimde oyuna sokması olumluydu. Rakip ataklarında Beşiktaş’ın daha dikkatli ve önleyici olduğunu da gördük. Yine de belirtmekte yarar var: Beşiktaş, onca baskıya rağmen golde beklediği üretkenliği sağlayabilmiş değil. Denizlispor’a üç attılar ama, Malatyaspor’a karşı ikiyi bulamadılar.Ve günün olayı: İlk kez gol yemeden maçı bitirdiler. Tebrikler.

1-0’a kadar gayet iyi – Ali Ece (Fanatik)

Oğuzhan sahaya çıkmadığı 35 günü çok iyi hazırlanarak geçirmiş: Gerçekten Beşiktaş’ın dün geceki gibi fiziksel-mental açıdan restore olmuş Oğuzhan’a ihtiyacı var. 16, 17 ve 40. dakikalarda Oğuzhan’ın top rakibe geçer geçmez yaptığı etkili karşı pres ve kaptığı toplar, ilk 5 maçtaki Beşiktaş orta sahalarından ve daha önceki iki sezonki Oğuzhan’dan farklı ekstra bir katkı sağladı. İlk yarıda karşı pres, Beşiktaş’ın bir numaralı oyun kurucusu olurken 44’te yüzde 78’lik dominant bir topa sahip olma oranı yakalamasını sağladı. İlk 45’teki Malatyaspor ise adeta Hamza “Simeone”oğlu taktiğini uygulayarak devreyi gol yemeden tamamladı.

2. yarıda Beşiktaş ilk 45’teki kadar dominant oynamasa da takıma katılır katılmaz teknik kalite enjekte eden Ghezzal ilk yarıda gol olması için eksik kalan ekstra inceciliği yarım alan asisti ile yaparak kilidi çözdü. Gecenin sorusu: Beşiktaş 1-0’dan sonra frene bilinçli mi bastı, yoksa 1-0 öne geçene kadar ekstra yorulduğu için mecbur mu kaldı?

Maçın starı: Oğuzhan 70’te çıkana kadar sahanın en iyisiydi. Bu oyununu 90 dakikaya yayabilirse takım ekstra güç kazanır. Rosier-Ghezzal sağ kanadının uyumu da Beşiktaş’ı bir üst seviyeye taşıyor.Maçın olayı: Eski futbolcusundan, yorumcusuna, taraftarına herkes “Adem Ljajiç neden oynamıyor?” sorusunun cevabını arayıp bazıları birbirine girerken, Ljajiç’in hiçbir şey umurunda değilmiş gibi elleri arkada takılıp ısınmak için bile çaba sarf etmemesi!

Kısa mesaj: Takımda gelişen yönler var, sağ kanat sorunu çözüldü gibi, Aboubakar-Larin’i beraber oynatma planı daha da geliştirilebilir. Oğuzhan’ın dün geceki iyi oyunu Beşiktaş’ın daha büyük ve alternatifli oyun planları oynayabilmesi için olumlu sinyal. Sezon uzun, az ara, çok maç var: İyi olanlar daha iyi, iyi olmayanlar iyi olmak zorunda!

Kazanmanın yolu kaliteden geçiyor – Ali Gültiken (Sabah)

İstatistikler bazen sonucu anlatmasa da bazen çok şey söyler… Maçın ilk yarısının bitiminde Beşiktaş’ın oyuna hakimiyeti yüzde 77, Malatya’nınki yüzde 23’tü… Malatya’nın ilk yarıda Beşiktaş kalesine çektiği şut; sıfır… Yakalandığı ofsayt pozisyonu; sıfır… Attığı korner; sıfır… Bu listeyi daha da uzatabiliriz ama bunlar bile ilk yarı için tahminde bulunmaya yeterli.Beşiktaş rakibini ilk 45 dakikada yarı sahasından çıkartmadı dersek aslında ilk yarıyı özetlemiş oluruz. Çok istekli, rakibine ciddi baskı yapan, top kaybına zorlayan mücadele gücü, oyunun ilk yarısında Beşiktaş’a bariz bir oyun üstünlüğü getirdi. Oyun üstünlüğü ilk 45 dakika skora yansımasa da bulunan pozisyonlar ve bu bölümdeki takım performansı bu maçın Beşiktaş adına sonuçlanabileceği mesajını veriyordu. Aboubakar, Larin, Ghezzal ve Atiba ile yakalanan pozisyonlar golün habercisi gibiydi.

İkinci yarı bu fotoğraf çok da değişmedi. Beşiktaş golü bulana kadar temposunu devam ettirdi. Larin’in gol bulması sevindirici. Ghezzal’ın pastaki ustalığını da bir kenara koyalım. Larin’in kafasına yaptığı asist bu maçı çözerken, Larin’e de iki maçtır hak ettiği ödülü getirdi. İyi niyetli bir oyuncu, kalpten oynuyor. 3 puan da onunla geldi. Sergen Hoca, kanatta oynatarak iki haftadır kimsenin beklemediği bir tercihte bulunsa da Larin’in katkısı bu tercihin doğru olduğunu gösteriyor.

Beşiktaş kadrosundaki oyuncuların birlikte oynama zamanını artırdıkça takım oyununda daha üst seviyeye çıkıyor. İşin özü herkes işini daha iyi yapar hale geliyor. Kazanmanın yolu mücadeleden sonra bunun üzerine kurulan kaliteden geçiyor. Beşiktaş kazandıkça kaliteli ayaklar da sonuca ve oyuna imza atmaya devam ediyor.


Bu Haberi Paylaş
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.