celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

“Çoklu baro” görüşmelerinde rahatsızlanan Mahmut Tanal revire götürüldü

03.07.2020 - 9:22    google-news - ABONE OL

TBMM Adalet Komisyonu’nda “çoklu baro” teklifinin görüşmeleri sürüyor. Görüşmeler sırasında CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, rahatsızlandı …

TBMM Adalet Komisyonu’nda “çoklu baro” teklifinin görüşmeleri sürüyor. Görüşmeler sırasında CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, rahatsızlandı. Tanal, revire gitmek üzere eşlik eden milletvekilleri ile komisyondan çıktı.

Komisyonda teklifle ilgili konuşan milletvekilleri özetle şunları söyledi:

TÜRKİYE, HUKUK CİNAYETLERİNİN İŞLENDİĞİ ÜLKE HALİNE GELDİ

CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre: AKP’nin devri iktidarında Türkiye Cumhuriyeti tam anlamıyla hukuk cinayetlerinin işlendiği bir ülke haline gelmiş durumdadır. Bir nebze hukuk ilkelerini benimsemiş, eşit ve özgür bir toplumda yaşama arzusunda olan tek bir kişinin bile altına imza atmayacağı uygulamalar, bizler gibi hukuk devletine sadakati de içeren Anayasa üzerine yemin ederek göreve başlayan iktidar bloğu milletvekillerince tam kastla hayata geçirilmekte. Adalet Komisyonu olarak önümüze 1, 2, 3 diye numaralandırılarak yargı paketleri getirildiği bir dönemde geçiyoruz. İnsan bazen keşke hiçbir bir şey açıklamasaydınız da her şey olduğu gibi kalsaydı diyor. Bu hedeflerin yakınına yaklaşmak bir tarafa hak ve özgürlüklerimizin standardı yerlerde sürünmeye başladı. Avukatlık Kanunu’na ilişkin düzenlemeyi doğrudan ilgilendiren Yargı Reformu Strateji Belgesi’ndeki ‘savunma hakkının etkin kullanımının sağlanması’ amacı altında ‘niteliğin artırılması hedefi çerçevesinde avukatlık mesleğine giriş usulü değiştirilmesi’, ‘savunmanın yargılamalara etkin katılımı sağlanması’ ve ‘yargının kurucu unsuru olan savunmayı temsil eden avukatların mesleklerini daha rahat ifa edebilmelerine yönelik yeni uygulamaların geliştirilmesi’ hedeflenmiş. Yanlış duymadınız, bu teklifi getiren de aynı iktidar bunları söyleyen de!

Avukatlık mesleği ve dolayısıyla barolar, bir meslek örgütü sınırlığındaki yapılar değildir. Net olarak gözükmektedir ki iktidar bu doğru anlamamakta, belki de işine geldiği gibi anlamak istemekte. Bir kamu hizmeti yürütmeleri açısından avukatlar ve örgütleri barolar, kamu hizmetinde çift başlılık olamayacağı için parçalanamaz, dolayısıyla ‘çoklu’ sisteme tabi tutulamaz. Teklif, çoklu baro sistemini sadece üç büyükşehrimiz için öngörmekte: Ankara, İstanbul ve İzmir. Bir kere bunun hukuken, mantıken haklı görülecek hiçbir tarafı yok. Amaç, iktidarın kontrol edemediği ve seçimlerde kendisinin desteklediği grupların yönetimi kazanamadığı baroları susturmak. Bu şekilde yapılan bu düzenleme, hakkaniyet dışı olacaktır.

BAROLARINDAN MEMNUNSALAR YENİSİNİ KURMAZLAR

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk: Kanun teklifine muhalefet eden barolar, gerçek dışı söylemlere sarıldıkları görülmektedir. ‘Çoklu baro ile siyasallaşır’ deniyor, şimdi siyasallaşmamış mıdır? İktidar gibi davranan, Diyanet’e karşı söylemleriyle ülke gerçekleriyle yabancılaşmış baro yok mudur? Zaten memnunlarsa barolarından yeni bir baro kurmayacaklardır. Memnunsalar kurmazlar, memnun değillerse kurarlar. Hangi baro arkadaşımız mahkemede savunma yapamayacaktır? Bugün görüştüğümüz kanun teklifine muhalefet eden baroların önerisini de göremiyoruz. Önümüzde büyükşehir baralarının Anadolu barolarının tahakkümüne karşı teklifimizle, yargıyı güçlendirecek bir öngörü vardır.

Öztürk’ün ifadelerine karşı CHP’li milletvekilleri, “Anadolu baroları da karşı. Hepsi karşı. 80 baro dışarıda bekliyor. İsterseniz çağıralım konuşsunlar” tepkisini gösterdi. Öztürk, “Ben Zeynel Emre’yi bir saat 10 dakika dinledim. Konuşmamın 10. dakikasında araya girdiniz. Müsaade edin. Demokrasi budur” dedi.

HUKUKÇU OLARAK İÇİM YANIYOR

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş: Bir yasa neden yapılır? Yasama organının yasa yaparken en esaslı mesele o ilgili kesmin sıkıntılarıdır. Yasa, ihtiyaçların tespitidir, bir talep ortaya çıkar ki onun üzerine bir yasa yaparız. Önümüzdeki kanunda kimin ihtiyacı var? Savunmanın öznesi avukatlardır. Bu sorunları en iyi avukatlar ve barolar bilir. Savunmanın saç ayağının sorunları neyse ona göre seçeriz. Baroların bu konuya ilişkin talebi yok. ‘Bizi bölün, bizim temsilde sıkıntımız var’ demiyorlar. İktidar ‘düşündüm, taşındım, böleceğim’ diyor. 80 baro ‘ben bu yasayı istemiyorul’ diyor. Haftalardır bas bas bağırıyorlar, ‘demokratik değil’ diyorlar. Bir hukukçu olarak, çok samimi söylüyorum canım yanıyor. Baro başkanları Meclis kapısında bekliyor. Bu Meclis’e değil 50 kişi, bin 500 kişi sığar. Tarih bunları yazacaktır. Yarın miting var, miting yasaklı. Bir inatla, bir kararla, başka bir arka planla önümüze geldi. Bu tabloda, miting yapması saçma sapan gerekçeyle yasaklanıyor, Maliye Bakanı ve Turizm Bakanı, ‘bize turist gönderin’ diyorlar. Bir yandan vahiy geliyor, pandemi sebebiyle yasak geliyor. Buna ne siz ne biz inanıyoruz. Avukatların görünür olmasını istemediniz. Bizi bu odaya tıkıştırmanız ile diğerinin çelişkisini açıklayamazsınız. Şimdi ‘barolar siyasallaşmış…’ Barolar gerçekten siyaset yapıyorlar. Ancak gündelik değil, hukuk siyaseti yapıyorlar. Bunu yaparken dayanağını Anayasa’dan alıyor. Avukatların temel görevi; insan hakları, hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi savunmaktır. Yargı, yürütmeyi de denetleyebiliyor.

Beştaş konuşurken “kafa sallamayın” diyerek AKP’li milletvekillerine seslendi. HDP ve AKP milletvekilleri arasında karşılıklı olarak “Haddini bil, edepli ol, terbiyesiz” tartışması yaşandı. Beştaş, “Mazlumdunuz zalim oldunuz. İktidar değişince yargı öteki iktidara biat edecek. Biz asla bize biat edecek bir yargı istemiyoruz” diye devam etti.

YAPMAMIZ GEREKEN HUKUK DEVLETİNİ TESİS ETMEK

CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek: Bir ülkede adil yargılanma olup olmadığını anlamak için duruşma salonlarına bakmak lazım. Bugün avukat ile müvekkil yan yana oturamıyor. Gelin iddia makamı ile savunma makamı arasındaki eşitliği sağlayalım. Önce duruşma salonlarına düzeltelim. Hukukçu olmayan hukuk dekanları var. Gelin Hakimler Savcılar Kurulu’nu değiştirelim. 2012-2013 gibi çoklu baro projesini getirdiler. Şimdi 5 bin avukata bir üye olur mu? Bu demokrasi mi? Yapmamız gereken hukuk devletini tesis etmek. Hakimler Savcılar Kurulu üyelerini neden yürütme seçiyor?


Bu Haberi Paylaş
ETİKETLER: , , , ,
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.