seo danışmanlığı uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Yeme İsteğinin Arka Planında Yatan Faktörler ve Baş Etme Yolları

30.05.2019 - 12:52    google-news - ABONE OL

Yaşanılan çevre, biyolojik faktörler, öğrenilmiş davranışların hepsi yeme tarzınız üzerinde büyük etkiye sahiptir.

Yoğun gündelik yaşamlar, hazır tüketilebilen yiyecekler ve büyük porsiyonlar halinde servis edilen yemeklerin hepsi sağlıklı beslenmenizi güçleştirebilir. Reklam ve pazarlama yoluyla da çeşitli görsel ve sözel mesajlara maruz kalıp kendinizi aniden belli yiyecekleri satın alırken bulabilirsiniz. Çekici yiyecek reklamları, gözünüzü alan ambalajlar, markette alış veriş yaparken ağzınızı sulandıran kokuların hepsi birer yeme tetikleyicileridir.

Belli durumlar, ortamlar yeme tercihleriniz üzerinde güçlü bir etkiye sahip olabilir. Örneğin, kimileri gündüz işyerlerinde çalışırken, kimileri de akşam eve geldiklerinde kendilerini aşırı yerken ya da sağlıksız yiyecekleri tercih ederken bulur. Bazıları ise yoğun trafikte araba kullanırken, kendilerini oyalamak için atıştırmalık yiyecekleri stok yapıp farkına varmadan ihtiyaçlarının çok üzerinde yerler. Kimileri de sosyal yiyicilerdir, yemekli toplantılarda, partilerde atıştırmalık ve alkol tüketiminde sınır tanımazlar.
Duygular da kuvvetli bir yeme isteği doğurabilmektedir. Duygularınız ve yeme tercihleriniz üzerinde farkındalık geliştirmedikçe, duygularınız arka planda ama güçlü bir şekilde kendini gösterecek ve ihtiyacınız olmadığı halde sizi çeşitli yiyeceklerle buluşturmaya devam edecektir.

Yedikleriniz üzerinde kontrol sahibi olmayı istiyorsanız, bu konuda ilk adımı sizi yemeye yönlendiren duyguları ve durumları tespit ederek atabilirsiniz. Siz hangi durumlarda ve hangi duyguların etkisiyle daha çok yiyorsunuz? Bu sorunun en sağlıklı yanıtını şu şekilde alabilirsiniz: Yanınızda ufak bir not defteri bulundurun ve yeme saatinizi, durumu ve duyguları kısaca not edin. Belli bir süre sonra yeme kalıplarınızı tanımaya başlayacaksınız. Belki daha çok yalnızken yiyorsunuz. Belki stres altındayken kendinizi kontrol edemiyorsunuz. Belki haftasonları hafta içine göre iki kat yiyorsunuz. Belki, eşinizle tartıştıktan sonra her defasında canınız tatlı bir şeyler istiyor. Sizde yeme isteği uyandıran duygular ve durumları bilirseniz, bu kalıplaşmış bağlantıları değiştirmek için çeşitli denemeler yapabilirsiniz.

Yeme alışkanlıklarınızı değiştirin

Sağlıklı baş etme becerisini kazanmaya doğru ilk adım, yeme isteğiniz belirdiğinde, duygularınızı ve yaşadıklarınızı isimlendirerek durumu tanımlamanızdır. Örneğin, “Şu an aç değilim, üzgün olduğum için yemek istiyorum, ama şimdi yersem bu sadece geçici bir çözüm olacak, sonrasında çok daha kötü hissedeceğim” gibi bir cümleyi tekrar ettikten sonra, sizi rahatlatacak ya da dikkatinizi dağıtacak aktivitelerde bulunabilirsiniz. Yakın bir arkadaşınızı arayabilir, bilgisayarda sizi oyalayacak sayfalarda dolaşabilir, TV’ye bakabilir, nefes egzersizleri yapabilirsiniz. Bu örnekler herkes için değişebileceği için, kendi listenizi oluşturabilir ve istediğiniz maddeleri sıkıntınız hafifleyene kadar uygulayabilirsiniz.

Değişimin anahtarı, yeme tarzınız ve tetikleyici faktörleriniz üzerinde farkındalık geliştirmenizdir. Sağlıklı yeme tarzı geliştirmek için, bu egzersizleri sürekli olarak yapmalısınız.

Ancak belirtmek gerekir ki, bazı duygusal yeme ataklarının temelinde kronik stres, depresyon, panik atak, yeme bozuklukları gibi psikolojik sorunlar yatabilir ve kendi kendinize yardım etme girişimleriniz büyük olasılıkla yeterli olmayabilir. Bu tür durumlarda, bir klinik psikoloğun yardımına başvurmanız, tıbbi destek almanız gerekiyor ise bir psikiyatrist ile görüşmeniz sıkıntılarınızı etkili biçimde çözümlemenizde size yardımcı olacaktır.


Bu Haberi Paylaş
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.