seo danışmanlığı uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

“Pandemide subakut tiroidit görülme oranı arttı”

07.10.2020 - 10:16    google-news - ABONE OL

Halk arasında tiroit iltihabı olarak bilinen subakut tiroidi hakkında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. M. Muzaffer İlhan, “Bu iltihabı durumu …

Halk arasında tiroit iltihabı olarak bilinen subakut tiroidi hakkında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. M. Muzaffer İlhan, “Bu iltihabı durumu özellikle kış aylarında görülen viral enfeksiyonlar sonrasında izlenir. Bu hastalarda viral enfeksiyondan genellikle 15-20 gün sonra boyun bölgesinde ağrı başlar. Son dönemde de muhtemelen covid-19 ile ilişkili subakut tiroidit vakalarında ciddi bir artış söz konusudur” dedi. 

Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, halk arasında tiroit iltihabı olarak bilinen subakut tiroiditin görülme oranının pandemi döneminde arttığına dikkat çekti. Doç. Dr. İlhan, tiroit bezinin boyun ön tarafında yer alan ve metabolizmayı düzenleyen tiroit hormonlarını üreten önemli bir endokrin bez olduğunu belirterek “Tiroit bezinde meydana gelebilecek çalışma bozuklukları kendisini geniş bir spektrumda gösterebilir. Tiroidin az çalışması (hipotiroidi) durumunda halsizlik, yorgunluk, kilo alma, kabızlık, saç dökülmesi, ödem gibi belirtiler meydana gelebilir iken, fazla çalışması durumunda (hipertiroidi) ise çarpıntı, ellerde titreme, kilo kaybı, sinirlilik, ısıya tahammülsüzlük gibi belirtiler izlenebilir. Tiroid hormonlarındaki bozukluklara sebep olan durumun doğru teşhisi tedaviyi de direkt olarak değiştirdiği için büyük önem taşır” dedi. 

GENELDE KIŞ ENFEKSİYONLARI TETİKLİYOR 

Son dönemde covid-19 ilişkili pandemiye bağlı olarak sıklığı giderek artan ancak pek de farkında olunmayan subakut tiroiditin gözden kaçırılmaması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. İlhan, şöyle devam etti: “Subakut tiroidit, tiroit bezinin iltihaplanmasıdır. Bu iltihap durumu özellikle kış aylarında adenovirus, kızamık, kabakulak, enterovirüs gibi çeşitli viral enfeksiyonlar sonrasında izlenir. Buradaki problem virüsün kendisinden kaynaklanmaz yani virüsün kendisi tiroid bezine zarar vermez. Ancak virüsün uyardığı bağışıklık sistemi hücreleri tiroide karşı dengesiz bir reaksiyon ve iltihaplanma başlatır. Son dönemde de muhtemelen covid-19 ile ilişkili subakut tiroidit vakalarında ciddi bir artış söz konusudur”

BOYUNDA AĞRI VARSA DİKKAT EDİLMELİ 

Doç. Dr. İlhan, bu hastalarda viral enfeksiyondan genellikle 15-20 gün sonra boyun bölgesinde ağrı başladığını ifade ederek şu uyarılarda bulundu: “Bu ağrı bazı hastalarda yutkunurken hafif bir rahatsızlık olarak tarif edilirken, bazı hastalarda ağlatacak kadar şiddetli olabilir. Ağrı boyun üst kısmına, kulaklara, çeneye ve dişlere doğru yayılım gösterebilir. Hasta sıklıkla tiroid bölgesine dokunulmasını istemez. Bu ağrıya hafif ateş, halsizlik eşlik edebilir. İltihaplanmaya bağlı tiroid hücrelerindeki kana karışır ve değişik derecelerde tiroid hormon fazlalığı belirtilerine (çarpıntı, ellerde titreme, kilo kaybı, sinirlilik, adet düzensizliği, ısıya tahammülsüzlük, ishal) sebep olabilir. Ağrı ve diğer belirtilerin süresi çok değişkendir. Kimi hastalarda 4-6 hafta içinde düzelme görülürken, bazı hastalarda nüksler görülebilir ve aylarca uzayabilir” 

BAZEN TİROİT KANSERİYLE KARIŞTIRILABİLİR 

Subakut tiroidit tanısı için kanda tiroit hormonlarının seviyesi ve iltihap belirteçlerinin yeterli olduğunu belirten Doç. Dr. İlhan, şu bilgileri verdi: “Ancak bazı durumlarda diğer zehirli guatr sebeplerinden ayırmak için tiroit sintigrafisi gerekebilir. Tiroit ultrason sıklıkla klasik tiroit iltihaplanma belirtilerini gösterir. Ancak ultrasondaki tiroit iltihaplanma alanları bazen tiroit kanserleri ile karıştırılıp hastaya gereksiz biyopsi (tiroitten parça alma) uygulanabilir. Bu yüzden hastanın tecrübeli bir hekim tarafından değerlendirilmesi önem taşır. Subakut tiroiditin hastanın belirtilerinin şiddetine göre değişkenlik gösterir. Bazı hastalar sadece anti-inflamatuar dediğimiz iltihap azaltıcı ilaçlar ile tedavi edilirken bazıları için kısa ve düşük dozda kortizon tedavisi gerekebilir. Bazı hastalar iltihap geriledikten sonra tiroit tembelliğine (hipotiroidi) girebilir ve tiroit hormon takviyesine ihtiyaç duyabilirler. Bu yüzden ağrı ve iltihap geriledikten sonra da takipleri önem taşır”

– İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı


Bu Haberi Paylaş
ETİKETLER: , , , ,
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.