celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

’Diyet’ Değil ’Yaşam Şekli’!

03.09.2019 - 9:49    google-news - ABONE OL

Bu lafı diyetisyenlerden çok sık duyuyorsunuzdur. Belki de kızıyorsunuz. Ben kilo vermek istiyorum, bir an önce vermem lazım bu kiloları düğün, nişan vb. var. Benim hızlı kilo vermem lazım.

Diyetisyen hanım bana şok diyet, detoks diyeti yazın diyorsunuz. Evet bu diyetler yazılabilir, kilo da verirsiniz ama verdiğiniz kiloları fazlasıyla geri alırsınız. Gelin birlikte kalıcı kilo vermenin esaslarını konuşalım.

1- Mutluluğunuz için sizi yıpratan davranışlarınızdan vazgeçebilmek çok önemli.

Yediğiniz çikolatalar, hamur işleri sizi o an mutlu ediyor olabilir. Ancak bu mutluluğunuzun ne kadar sürdüğünü iyi gözlemleyin. Eğer o yiyecekleri yedikten sonra pişmanlık ağır basıyorsa, neden yedim diye düşünüyorsanız o yiyecekler sizi gerçekten mutlu etmiyor demektir. Bu yüzden önce mutlu eden, sonrasında pişmanlıkla kıvrandığınız davranışlarınızı belirleyin. Gerçek mutluluk için tek tek pişmanlıklarınızdan vazgeçmeye başlayın. Bu sayede esas mutluluğa ulaşacaksınız. Kilo vermek için de psikolojinizin çok önemli olduğunu ve bu durumda mutluluğun en değerli anahtar olduğunu unutmayın.

2- Sizi motive eden unsurları hayatınıza ekleyin.

Hangi durumlarda yemek yediğinize dikkat edin. Üzgünken, mutsuzken, stresliyken yada kutlama yaptığınızda mı? Yemek yemek çoğu insan için motive edici bir unsurdur. Kişiyi çözemediği durumlardan uzaklaştırır. Tam tersi bir durumda da insanlar kutlama yapmak için yemeği kullanırlar. Her iki durumda da yemek yemenin amacı sizi mutlu etmektir. O yüzden hangi durumda yemek yediğinizi tespit ettikten sonra o durumlarda sizi mutlu, motive edecek farklı alışkanlıklar edinin. Bu tarz durumlarda yürüyüş yapmak, güzel bir film izlemek veya müzik dinlemek sizi motive edebilir.

3- Sizin için en uygun beslenme şeklini belirleyin

İnternette araştırırken birçok diyet görüyorsunuz. Lahana diyeti, İsveç diyeti, 1 haftada … kilo verdiren diyet, vb. Bu diyetlerin ana noktası size hızlı bir şekilde kilo verdirmesidir. Kilo verdirmesinin ana nedeniyse günlük aldığınız kalori miktarını bazal metabolizma hızınızın altına düşürmesidir. Çünkü vücut harcadığı kaloriden daha az kalori almış olur. Fakat bu diyetlerin uzun dönemde çok ciddi sıkıntıları vardır. İlk olarak bu diyetlerin hiçbiri sürdürülebilir diyetler değildir. Yani kısa bir süre sonra tek tip beslenmekten sıkılırsınız ve eski alışkın olduğunuz, sağlıksız yiyeceklerle dolu beslenme düzeninize geri dönersiniz. Ayrıca bu diyetler metabolizma hızınızı da yavaşlatır. Bu yüzden verdiğiniz kiloları tekrar geri alırsınız. Bunun dışında kısıtlı bir beslenme tarzı olduğu için kendinizde çeşitli vitamin ve mineral kayıpları olabilir. En güzel beslenme şekli; kişinin yaşam şekline, sevdiği/sevmediği yiyeceklere bağlı olarak çeşitlilik göstermiş beslenme şeklidir. Ben bu diyetlere Ayşe, Fatma, Ali, vb. isminiz ne ise onun diyeti deme taraftarıyım. Beslenmenizde parmak izi kadar eşsiz olmalı ve kimseye benzememeli. Çünkü sizde hem genetik yapı hem de beyin yapısı olarak kimseye benzemiyorsunuz. Herkes avokado veya yulaf yemek zorunda değil. Önemli olan rafine şeker, trans yağlar, katkı maddelerini hayatınızdan uzaklaştırabilmek. Bunun dışında da sağlık probleminiz varsa veya tek başınıza çözüm bulamıyorsanız mutlaka konusunda uzman bir diyetisyenden yardım isteyin.

4- Farkındalıkla beslenin.

Öz farkındalık; iç gözlem yapabilme yeteneği ve kendini çevre ile diğer bireylerden ayırıp bir birey olarak görebilme kabiliyetidir. Farkındalıkla beslenmede aslında buna yöneltir yani kendinize dönmenize neyi sevip neyi sevmediğinizi görmenize ve an da kalmanıza olanak sağlar. Bu yüzden bedeninizin sinyallerine kulak vermek çok önemlidir. O önünüzdeki yiyeceği aklınız mı yoksa mideniz mi istiyor iyi karar vermeniz gerekir. Çünkü çoğu zaman o yiyeceği istemenizin nedeni beyninizdeki haz reseptörlerinin devreye girmesidir. Ayrıca; bir yemeği yerken tek odağın kendi tabağınız olması, yediğiniz yiyeceğin tadına varmanız, yavaş yavaş yemek yemenizde farkındalıkla beslenmenize yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak; yukarıda bahsettiğim tüm yöntemlerle diyeti yaşam şekli haline getirebilirsiniz. Yeter ki kendinize güvenin, yapabileceğinize inanın. Siz başarmaya istekli olduktan sonra; yapamayacağınız hiçbir şey yok.

DİYETİSYEN ŞEVVAL AKSU


Bu Haberi Paylaş
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.