Melis Sezen: Aşk her şeyi affetmez

Melis Sezen, Kanal D ekranlarında yayınlanan Sadakatsiz dizisinde Derin karakterine hayat veriyor. Ünlü oyuncu aşk hayatıyla ilgili merak edilenleri ‘All’ dergisine konuştu.

Melis Sezen, “Aşkın gözü kördür’ derler, bu söze inanır mısın?” sorusuna, “Maalesef öyledir. İnanırım ama neyse ki aşkın belli bir süresi var. Gözler er ya da geç açılıyor” yanıtını verdi.

Sezen, “Peki aşk her şeyi affeder mi sence?” sorusunu “Aşk her şeyi affetmez ama sevgi çok daha yapıcı bir duygu bence. Emek ile sevgi bir araya gelince affetmek de daha olası hale geliyor” şeklinde cevapladı.

Oyuncu, “Birbirine değer veren, sabır gösteren çiftlerin sayısı giderek azalıyor sanki. Sen nasıl yorumluyorsun bunu?” sorusuna da yanıt verdi.

23 yaşındaki Sezen, konuyla ilgili şunları söyledi: Geçen gün şöyle bir şey okudum; ‘Arkadaşlar âşık olmanın modası geçti sanırım. Artık kimse âşık olmuyor.’ Çok güldüm. Bence o kadar doğru ki! Maalesef tam bir tüketim toplumuna dönüşmüş durumdayız. Kimse kimseye emek vermekle vakit kaybetmek istemiyor. Artık kimse kimseyi gerçekten dinlemiyor bile. Çok üzücü. Bazen başka devrin insanıymış gibi hissediyorum kendimi.

Geçtiğimiz günlerde Onedio’dan gelen soruları yanıtlayan Sezen, “En büyük zaafınız ne?” sorusuna, “İnsanları kırmamak için ‘Hayır’ diyemiyorum. Hayır diyemediğim için de ben kırılıyorum” yanıtını vermişti.

Milliyet’ten Senem Aydın’a samimi açıklamalarda bulunan Sezen, “Siz hiç aldattınız mı ya da aldatıldınız mı?” sorusuna, “Hiç aldatmadım ama aldatıldım, hem de birkaç kez. Maalesef ki herkesin başına gelebilecek ve çoğu insanın yaşadığı bir şey, aldatılmak. Herkesin kendinden parçalar bulacağına inanıyorum” yanıtını vermişti.

Ayrıca güzel oyuncu, “Sadakat kavramı sizin için ne ifade ediyor?” sorusuna da, “Sadakat her ilişkinin temel yapı taşı. ‘Şüphe’nin kelime anlamının dahi insanın aklına gelmediği, sağlam kurulduğunda kişinin kendini daha da özgür bırakabilmesi. Sevginin ve emeğin birleşmesi. Bir kere kırıldı mı yerini geri dönmemek üzere sürekli şüpheye bırakan, yokluğunda değersizlik duygusunun her yanı kapladığı temel yapı taşı.” demişti.