Sokağa çıkma sınırlamasına yaşlılardan sert tepki

Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirler de dahil birçok şehirde İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi kararlarıyla 65 yaş ve üstünün sokağa çıktığı saatlere kısıtlama getirildi.

65 ve üstündeki vatandaşların sokağa çıkabileceği saatler 6-7 saat arasında sınırlandırıldı.

65+ Yaşlı Hakları Derneği, “Büyük kentlerde, yaşa özgü sınırlamalarla zaman kaybetmek yerine, en az Covid-19 virüsünün kuluçka süresi olan 14 günlük “toplumsal hareketliliği azaltacak, genel sokağa çıkma kısıtlaması” kararı alınmasının daha doğru olduğunu savunarak, Avrupa’daki genel uygulamanın bu yönde olduğuna dikkat çekti.

CİDDİ SORUNLAR YARATIYOR

Derneğin açıklamasında, “65+ bireylere getirilen bu kısıtlamalar, bilişsel ve ruhsal durumlarında ciddi sorunlar yaratıyor. Hareketsizlik kronik rahatsızlıklarının daha da kötüye gitmesine neden oluyor. Sağlık kontrolleri, düzenli tıbbi takipleri aksıyor” denildi.

Sadece 65+ için kısıtlama getirmenin salgının hızını kesmekte etkili olmayacağını savunan 65+ Yaşlı Hakları Derneği, “Bu insanların çoğunun evinde çalışan, dışarıyla temaslı yakınları var. Torunlarına bakıyorlar, okula götürüp-getiriyorlar. Önemli bir kısmı çalışmak zorunda” diye hatırlattı.

“YETKİLİLER KENDİLERİNE BU SORULARI SORSUN”

Dernek yetkilileri, valilere, kaymakamlara, belediye başkanlarının kendilerine bu soruları sorması çağrısında bulundu:

*Eve kapanan yaşlılarımızın ve yakınlarının artan sağlık ve psikolojik sorunlarını dinleyecek, ihtiyaçlarını karşılayacak, yol gösterecek görevlilerimiz var mı?
*Acil telefon hatlarımız 7/24 çalışıyor mu, yaşlıların yardıma ihtiyaç duymadan kullanmasına uygun mu?
*Yaşlılarımızın, en azından akranlarıyla, hijyen koşullarında bir araya gelip sosyalleşebileceği mekanlarımız var mı?
*Yaşlı hemşehrilerimizin kısıtlı zamanlarında çıkıp dolaşabilecekleri, evlerine yürüme mesafesinde açık alanlar var mı?
*Yaşlılara hizmet veren insan kaynaklarımız, tesis ve imkan uygularımızı, son 8,5 aylık tecrübemizi dikkate alarak gözden geçirdik mi?
*Nerede eksik, yetersiz kaldık, saptadık mı, var olanlara yenisini ekledik mi?