celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kılıçdaroğlu’ndan açıklama:

06.05.2020 - 12:06    google-news - ABONE OL

Kılıçdaroğlu’ndan açıklama:

“Bu Erdoğan’ı müthiş rahatsız ediyor”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, COVID-19 salgınıyla mücadeleden, salgın sonrası hayatın normalleşmesine, iktidar sözcüleri tarafından son dönemde sıklıkla dile gündeme getirilen darbe tehdidinden, Rusya’dan alınan S-400 füzelerinin akıbetine kadar pek çok konuda konuştu. Kılıçdaroğlu’nun en vurucu cümlesi “Türkiye’de demokrasi yok” oldu. 12 Eylül döneminde bile ülkeye ilişkin kararların 5 kişi tarafından alınırken (Kenan Evren ve Konsey üyeleri), şimdi sadece tek bir kişinin karar aldığına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, otoriter rejimi demokrasi kılıfı altında satmaya çalışıyor” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “Biz de bunun demokrasi olmadığını, tam tersine, baskıcı bir yönetim olduğunu, bir dikta yönetimi olduğunu, tek adam yönetimi olduğunu ısrarla söylüyoruz. Bu Erdoğan’ı müthiş rahatsız ediyor” ifadelerini kullandı.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun küçük bir grup gazeteciyle CHP Genel Merkezi’nde yaptığı sohbette söyledikleri şöyle:
“BİLİM KURULU KARARLARINA UYULMALI”
* Bilim Kurulu eğer normalleşme için bir takvim belirlemişse, Yani bu çerçevede hareket edin demişse, normalde siyaset kurumunun da ona uyması lazım. Bilim Kurulu’nun önerileri gözardı edilip, “Bilim Kurulu’nun görüşünü aldık ama bize göre normalleşme şöyle olmalıdır” diye bir yol haritası çizilmişse, bu yanlıştır.
“AVM’LERİN AÇILMASI RİSKLİ ORTAM YARATIR”
* Normalleşmeden sonra bana gelen ilk şey AVM’lerin açılması. Virüsün yayılması açısından son derece riskli bir ortam yaratır. Çünkü oradaki havalandırma sistemi kapalı bir alanda kalınması, virüsün daha da yaygınlaşabileceğine yönelik olup, riskli olabilir.
YGS TEPKİSİ
(YGS’nin öne alınması)
* Bütün gençler tepkili. Aileler de tepkili. Kararı kim verdi? Sağlık Bakanı ve Turizm Bakanı. İkisi eğitimci mi? Hayır. Eğitimcilerin karar vermesi gereken bir alanda, Turizm Bakanı ile Sağlık Bakanı’nın farklı görüşler beyan etmeleri ve sonunda da Erdoğan’ın hakemliğine başvurmaları yanlış bir uygulama.
* Çocukları kobay olarak kullanmak kimin hakkı? Bu hak kime verildi? Yazık, günah. Sonuçta şu; İnsan mı, ekonomi mi? Bu kararda insan gözardı edildi, ekonomi öne çıktı.
“NEDENİ TEK ADAM REJİMİ”
(Maske dağıtımı konusu)

* Bu süreçte en temel eksiklik, devleti yönetenlerin bir stratejilerinin olmamasıdır. Böyle bir olay ortaya çıktıktan sonra ve Avrupa’ya yayıldıktan sonra Türkiye’nin oturup kendisine bir strateji çizmesi gerekirdi. Sağlık’ta var mıydı? Evet vardı, 2019’da hazırlanan bir rapor var. O da Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi üzerine. “Yapacaksınız” denmiş.
* Oturmuşlar 229 sayfalık bir pandemi raporu hazırlamışlar. İkinci konu ciddi bir işsizlik ortaya çıkacak. Bu konuda bir strateji var mı? Yok. Üçüncü konu işsizlikle beraber yoksulluk çıkacak. İhtiyaç sahibi aileler kitleler halinde artacak. Bunla ilgili bir strateji var mı? Bunla ilgili de bir strateji yok. Dolayısıyla deneme sınama yöntemiyle sorun aşılmaya çalışılıyor sağlık dışında.
* Bir strateji eksikliği var, bu strateji eksikliğini zorunlu olarak ortaya koyan ise tek adam rejiminin Türkiye’de uygulanmasıdır. Hiç kimse bağımsız karar alamıyor. Hiç kimse düşüncelerini rahatlıkla ifade edemiyor.

“TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ YOK”
(CHP’ye yönelik suçlamalar)

* Ben Erdoğan’a cevap vermek istemiyorum. Çünkü cevap vermeye değmez. Nesine cevap vereceksiniz. Ama parti olarak biz Türkiye’de demokrasiyi savunan en büyük partiyiz. AK Parti’nin ve kurmaylarının, kurmay yok zaten, bir kişi var burada, demokrasiyi katlettiklerini hepimiz görüyoruz, hepimiz biliyoruz. Parlamentonun bir bağımsız iradesi var mı? Yok. Yargı organı siyasi otoritenin vesayeti altında mı? Evet Yasama organı siyasi vesayet altında mı?
* Evet medyanın büyük bir kısmı yine siyasi otoritenin talimatıyla, şöyle ya da böyle, terbiye edilmeye çalışılıyor mu? Basın İlan Kurumu ve RTÜK aracılığıyla, yargı aracılığıyla medya dizayn edilmeye çalışılıyor mu Saray’ın beklentileri karşısında? Evet. O zaman hangi demokrasiden söz ediyoruz? Parlamentoda 23 Nisan’da yaptığım konuşma, önümüzdeki süreç içinde Türkiye’de gerçekten bir demokrasinin olması için 16 maddelik bir başlık saydım zaten.
* Sadece 10 dakika içinde. Bana desinler ki, bu 16 maddenin mesela 5. maddesi demokrasiye aykırıdır, 1. maddesi demokrasiye aykırıdır. Hayır diyemezler bunu. Yine ben orada Türkiye’nin hukuk sistemini bozan temel olgunun geçmişteki darbeler ve 20 Temmuz darbesinin (OHAL’in ilk ilan edildiği tarih) olduğunu, bu darbelerden, bu darbe hukukundan Türkiye arınmadıkça da demokrasiye geçilemeyeceğini de söyledim zaten.
* Üstelik bunu AK Partili milletvekillerinin de yüzünü bakarak söyledim. Demokrasi yok Türkiye’de. Ben söylemiyorum ki bunu tek başıma. Aklı başında herkes Türkiye’de baskı rejiminin olduğunu, Saray rejimi tarafından Türkiye’nin yeniden dizayn edilmek istendiğini biliyor zaten. Yeni bir şey söylemiyorum aslında.
“ERDOĞAN’I RAHATSIZ EDİYOR”
(Darbe tehdidi var iddiaları)
* 20 Temmuz sonrası giderek artan baskı ve demokrasinin rafa kalkmasının doğurduğu bir tablo var. Bu tabloyu demokrasi olarak satmak istiyorlar. Biz de bunun demokrasi olmadığını, tam tersine, baskıcı bir yönetim olduğunu, bir dikta yönetimi olduğunu, tek adam yönetimi olduğunu ısrarla söylüyoruz.
* Bu Erdoğan’ı müthiş rahatsız ediyor. Çünkü bizim söylemlerimizi elini vicdanına götürüp AK Partililer de dinliyorlar. Bu kadar da olmaz diyorlar. Gazetecilerin bu kadar hapiste olduğu bir ülkede siz demokrasiden mi söz edeceksiniz.
DEMOKRASİ KILIFI
* 12 Eylül döneminde kaç kişiydi Türkiye’yi yöneten? 5 kişiydi değil mi? Evren ve diğer 4 kişi. Şimdi kaç kişi var? Bir kişi. O dönem de parlamento açıktı. Danışma Meclisi vardı. Hiç değilse o dönem 12 Eylül’e karşı olanlar arada bir konuşuyorlardı. Kamer Genç gibi.
* Şimdi Allah aşkına bana söyleyin, bir tane AK Partili çıkıp konuşur mu? Bir kişi vardı konuşan, o da partiden istifa etmek zorunda kaldı. Otoriter rejimi demokrasi kılıfı altında topluma satmaya çalışıyorlar.
ERKEN SEÇİM İHTİMALİ
(Erken seçim olur mu?)
* Hayır. Bizim gördüğümüz tabloyu Erdoğan’ın görmemesi mümkün değil. Nasıl kaybettiğini, sözlerinin ağırlığının toplum nezdinde olmadığını o da görüyor aslında. Tabandaki erimeyi o da görüyor. Bu erimenin önüne geçmesi lazım. Bunun için de bir sanal düşman yaratılması lazım. Düşman olarak da CHP’yi görüyor. CHP olarak biz demokrasi aleyhine ne söyledik? Hiçbir şey.
* Kaldı ki bütün darbelerden en çok zararı çeken parti CHP’dir. CHP’nin Genel Başkanları hapse atıldı darbelerde. CHP’nin mal varlıklarına el konuldu. 15 Temmuz darbe girişimi olduğu zaman, ben uçaktan iner inmez, ilk arkadaşlarla konuştuğumda, Genel Merkez’de toplantı halinde idiler, “hepiniz Meclis’e gideceksiniz” dedim. İlk gidenler de CHP’li milletvekilleri.
* Erdoğan yaygın medya kanalıyla, kendisinin demokrat olduğunu, demokrasiyi savunduğunu, CHP’nin demokrasiye karşı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ama sıradan vatandaş bunların hiçbirisine itibar etmiyor. O da görüyor, bunların hiçbirisinin doğru olmadığını.
CHP’YE KARŞI KAMPANYA
(Erdoğan’ın ‘tasfiye’ kelimesini kullanması)
* Önümüzdeki süreçte Erdoğan ve onun yapılandırdığı bütün kurumlar CHP’ye yönelik bir kampanya açacaklardır. Bundan hiçbir endişem yok. Oda TV ile ilgili olarak ilk uçakta konuştu, “hesabını verecekler” dedi. Oda TV’nin kendisi kapatıldı, yazarları içeride. Gazeteler için de ne söyledi? “Medya virüsüne izin vermeyeceğiz” dedi.
* Bu açıklamadan sonra ilk yapılanlar RTÜK tarafından belli televizyon kanallarına verilen cezaların maddeleri değişti. İlerde kapatılmalarına yol açmak için. Şimdi CHP için aynı şeyi söylüyor. CHP’yi tasfiye edecekmiş. Kendi tasfiyesini hazırlıyor aslında. Bunu söyleyerek.
* Siz, kalkacaksınız, muhalefet partisini, üstelik hep doğruları söylemesini içinize sindiremediğiniz için, “onu tasfiye edeceğim” diyeceksiniz. Dün bizim Faik Bey’in dediği gibi, “ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın.” CHP’yi tanımıyor.
“BAHÇELİ AK PARTİ TABANINA OYNUYOR”
(MHP lideri Bahçeli’nin CHP’ye eleştirileri)
* Normaldir. Çünkü Bahçeli AK Parti’nin tabanına oynuyor. Bunu bilmemek ve görmemek için kör olmak lazım. Bahçeli kendine göre böyle bir strateji izliyor.
“ERDOĞAN’IN GELDİĞİ NOKTA BU”
(Barolar ve diğer meslek örgütlerinin seçim sisteminin değişmesi adımları)
* Erdoğan’ın temel özelliği farklı düşüncelere tahammül edememesidir. Çünkü kendisini kibre kaptıranlar, her söylediklerinin doğru olduğuna inananlar, farklı görüşleri dinlemeye tahammül edemezler. Erdoğan’ın geldiği nokta bu. Dolayısıyla farklı görüşler geldiği zaman o farklı görüşlerin doğrudan doğruya kendisini hedef aldığını düşünüyor.
* Oysa farklı görüşler dünyanın bütün demokrasilerinde bir zenginlik olarak görülür. Kabul edersiniz veya etmezsiniz, düşünce, düşünceyi ifade özgürlüğü var ama siz düşüncelerinizi dahi ifade edemiyorsunuz. Ederseniz suçlanıyorsunuz. (Gülerek) Bizim belediyeleri terörist ilan edilmesi
SEÇİM SİSTEMİ TARTIŞMALARI
(Seçim sisteminin değiştirilmesi tartışmaları)
* Bu sorunun muhatabı Sayın Bahçeli’dir. Sayın Bahçeli bu düzeni savunuyordu. Sayın Bahçeli de bu düzenden şikayetçi ise o zaman bir sorunumuz var demektir. Bahçeli’nin şikayeti anlamında değil;Bahçeli bu düzeni savunduğuna göre, Bahçeli seçim sisteminin değişmesine karşı demektir.
* O zaman karşı çıkması gerekir. Bir insanda ilke varsa ve bunlar çerçevesinde hareket ediyorsa, Sayın Bahçeli’nin karşı çıkması gerekir. Sayın Bahçeli karşı çıkıyorsa demek ki parlamentoya böyle bir düzenleme gelmeyecek demektir.

Kaynak:Sözcü


Bu Haberi Paylaş
          google-news
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.