Haberem – Haberler, Son Dakika Haberleri ve Güncel Haber

DEVLET ANA

Devlet ana mı yoksa baba mı gibi davranmalı ? Daha doğrusu ailenin bir üyesi ise sahip çıkacağı kesindir. Ancak şefkatli olması düşünüldüğünde ana olması daha makbuldür. Ana çocuğuna sahip çıkar ve onu sürekli korur. Öyle ki baba terk etse bile ana o çocuğu ortada bırakmaz, yemez yedirir ve giymez giydirir. Baba daha soğuk ve dışarıdan sever çok da kucaklayıp sarılmaz. Başını okşar o kadar. Ana ise kucaklar ve sıcaklığını şefkatini çok derin ve sözlerle de gösterir. Ananın sözleri de yumuşaktır ve çocuğu rahatlatır, sarar sarmalar, en kızgın anında bile incitmez.

Devlet mekanizması toplumun ortak idealleri ile kurulan karşılıklı rızaya dayanan en büyük resmi ve sivil organizasyondur aynı zamanda. Bu mekanizmada görev alan tüm insanlar belli süreçlerden geçer ve önemli bir yemin ile göreve başlar. Milletin yetkisini alan vekiller de seçimlerden sonra aldıkları yetkilerle dört yıllığına bu yetkiyi kullanmadan önce yemin ederek toplumun insanların faydasına çalışacağını belirtir. Bu metin şöyledir: Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa‘ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim. Bu yeminde bir görevlinin yanlış yapma başkasına hukuksuzluk yapma hakkı var mı ya da göz yumulabilir mi?

Devlet memurları ise şu şekilde yemin ederler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk inkılap ve ilkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatle bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını milletin hizmetinde olarak tarafsız ve Eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma, insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ ne karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.”

Bu yemin metinlerinden anlaşılacağı gibi hiçbir vekilin ya da memurun yanlış yapma hakkı ve hukuku yoktur. Cumhuriyetin temel değerlerine ve insan haklarına uygun, objektif tüm vatandaşlarına eşit olmak zorundadır. Yanlış yaptığı takdirde hukuk karşısında hesabını vermelidir ve verecektir. İnsanlarımızın yaşadığı en büyük sorun işte burada başlamaktadır. Yanlış yapma durumunda hesap vermesi gereken ve hesap sorması gereken kurullar vardır ve görevini yapmaması durumunda hiç kimsenin bunu istismar etmesi de mümkün değildir. Sadece buraya kadar olanını düzgün yapsak tüm sorunlarımızı adaletle insanlıkla ve medenice çözebiliriz. Gerçek sorunumuz bu basireti gösteremeyen adaleti rafa kaldıran yanlış yapanın yaptığı yanlışların hesabını sormayanlardır. İnsanlık değerlerinin şahsı manevisi elbet üstündür ve insanlığına sahip çıkacaktır.

Exit mobile version