Haberem – Haberler, Son Dakika Haberleri ve Güncel Haber

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE YAKLAŞIM

Hayat insanlara sunulmuş geniş bir özgürlük alanıdır. Her insan hür eşit ve özgür doğar. Ancak daha doğduğu anda şanslı veya şanssız olarak bulunduğu ülkeye, şehre ve bölgeye göre ayrıştırmalar başlamaktadır. Ayrıştırmayı yapan da yine bir başkasından doğarak dünyaya gelen ve kendi keyfine gücüne güvenerek oluşturduğu hayali sınırlar ve sınıflarla o alanlarda belli seviyede en iyisini yaptığını düşünerek yaşamaktadır. Her insan aslında tüm insanlara karşı sorumludur ve kimseyi ötekileştirmeden yaşamak zorunda olduğunu fark etmelidir.

Hoşgörü iklimi ve insan olma bilincine olan saygısından dolayı yaratılmış bir varlık olarak tüm doğaya karşı kin, nefret kıskançlık, hırs ve komplekslerinden mümkün olduğu kadar arındırılmış bir huzur ortamı yaratmak zorundadır. Tüm iyi insanlar bu konuşmaları yapmakta ama” ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” düsturu ile gerçekte olanlar davranışlardır ve orada çok büyük haksızlıklar ve acımasızlıklar yaşanmaktadır.  İyi konuşmalara değil iyi ve insancıl davranışlara ihtiyacımız var. İyiler güçlü olmalı fakat güçlü olması birliktelikten gelebilir, zorbalıktan değil.Dünya insanlara ve tüm canlılara kucak açtığı halde güzellikleri zehir eden bizlerin dar hayalleri ve korkuları paylaşmayan paylaştırmayan, paylaştırtmayan yaklaşımları ve düşmanlıklarıdır.

İnsan Hakları evrensel beyannamesi tüm dünyada en yüksek hukuki metin kabul edilmiş olmasına karşın halen bu metne uygun davranışlar sağlanamamaktadır. Ülkeler arasında gelişmişlik seviyesi farkından ekonomik çıkarlar ve parasal güç ekonomisi  önce kendi geleceğini ve varlığını korumayı esas alarak maksimum fayda minimum zarar felsefesi ile önceliği kimseye bırakmamaktadır.

8 Milyar insan içinden mutlaka bilinç olarak insanlığı doğayı ve tüm canlılığı koruyacak bir ortak hedef için dünyamızı yaşanabilir güvenli hale getirecek düşünce ve onun doğrultusunda ideal birlikteliği sağlayacak insan gücü oluşturulmalıdır. İnsanları huzura götürecek şey olanları yaşanılanları çarpıtmadan kaydırmadan eğmeden bükmeden doğruyu yalnızca doğruyu söyleyerek dürüstçe yaşayabilmesi olacaktır. Bütün bu sorunlar yumağı tek tek bireylerin içsel süreçlerini yaşayarak bilimsel aydınlıkla eğitilerek kalbindeki habis duyguları güzel ahlaka dönüştürerek dürüstlüğe ulaşabildiği zaman çözülebilir. Bireysel çıkarlarını toplumsal fayda karşısında feda edebilecek şekilde erdemli insanların oluşturduğu atmosferde toplumsal adalet sağlanabilir.

Exit mobile version