celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber katılım bankası kdv iadesi
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

‘DOĞAN’ GÖRÜNÜMLÜ DİZİLERİ ve BEBELERİ PİSTTEN ALALIM; “BEHZAT Ç. BİR ANKARA POLİSİYESİ” GELİYOR!

Arzu Arda Deger
"Perde büyülü bir dünyadır. Öyle bir gücü vardır ki, duyguları başka hiçbir sanat formunun yanına bile yaklaşamayacağı bir şekilde ortaya çıkarır" Stanley Kubrick

-Yapma amirim!

+Saçmasapan konuşma la!

3 sezon, 96 bölüm! Ve şahane bir final… Behzat Ç. : Bir Ankara Polisiyesi

Behzat Ç., yayımlandığı ve fırtınalar estirdiği dönemde setteydim, izleyememiştim. Geçtiğimiz Nisan ayında Blu TV’de görünce ve yeni sezonunun da çekileceğini öğrenince hemen izlemeye başladım. Açıkçası çooook uzun zamandır ulusal kanallarımızda yayımlanan (bu arada bu kelimenin doğru yazılışı budur; “yayımlamak”, “yayınlamak” değil) dizilerden mesleğim gereği haberdar olsam da, izlemekten muaf tutuyordum kendimi; özetiyle, reklamlarıyla toplamda üç (3) saati bulan, adeta uzun metraj reklam kuşağına dönüşen , boooollll bakışmalı ve nihayetinde hiçbir şey anlatmayan bu işlere tahammülümü çoktan yitirmiştim.

Behzat Ç. için de başlangıçta böyle bir endişem olmadı değil. Zira dizi ortalama bir buçuk saati bulan bir süreye sahipti ve vaktiyle televizyonda yayımlanmıştı. 45-50 dakika, en fazla 1 (bir) saatlik yabancı dizi izleme alışkanlığı edindiğim için, bir noktadan sonra sıkılıp bırakacağımı düşünmüştüm. Gün içinde bir-iki bölüm izlerken, eşimin de dikkatini çeken diziyi, artık sabah kahvaltısı ve akşam yemeklerimizle beraber 3-4 bölüm halinde “iştahla” yer, aman, izler hale gelmiştik. 🙂  Ve o 96 bölümü bir ayda bitiriverdik.

Çok net ve tereddütsüz söylüyorum ki , yerli polisiye dizilerimizin yüz akı işidir Behzat Ç.; senaryosu, diyalogları, rejisi, tekniği, mekanları, karakterleri, castı, sanat yönetimi ile bu ülkenin tam manasıyla en gerçekçi dizisidir. Ayrıca yakın dönem siyasi geçmişimize (Susurluk Kazası), kurumların, siyasilerin adalet dengesini “devletin bekası” adına nasıl bozduğuna, kimlerin kimlerle işbirliği yaptığı/yapabileceği, halkın günlük siyasi ve sosyal dertlerine (öğrenci eylemleri, Cumartesi Anneleri, kadın &LGBTI bireylerin cinayetleri vs) değinmesi adına da çok kıymetli bir dizidir. İçinde bulunduğumuz siyasi konjonktürde yeni sezonda bunları ne kadar ve nasıl işleyecekler, işleyebilecekler mi, açıkçası pek meraktayım. Umudum elbette çok konuşulacağı şimdiden garanti bu fenomen dizinin işlemesinden yana.

2010-2011-2012 yıllarında üç sezon halinde yayımlanan dizi, yedi yıl aradan sonra 25 Temmuz 2019’da yeniden seyircisiyle buluşuyor. Yeni sezon çekimlerine ise 15 Mayıs’ta Ankara’da başlanmıştı. Tarkan Hoca’nın (Karlıdağ) yapımcılığında, senarist Ercan Mehmet Erdem, yönetmen Serdar Akar yine.  O dönemde, dördüncü sezonda “Harun” karakterini oynayan Fatih Artman ile dizide benim favorim olan “Akbaba” karakteri,  Berkan Şal‘ın olmayacağı bilgisi mevcuttu ve buna çok üzülmüştüm.  Ancak yayımlanan fragmanı izlediğimde Berkan Şal’ı gördüm ve “Aga, cinayet var” cümlesini ondan yeniden duymak, çok sevip de epeydir karşılaşmadığımız birine rastlamak kadar iyi geldi, gülümsedim… Erdal Beşikçioğlu‘nun uzun saçlı yeni stilini de çok beğendim. İnanç Konukçu, Nejat İşler, Güven Kıraç, Canan Ergüder‘li kemik kadroya Ahu Türkpençe, Atılay Uluışık yeni katılan isimler olacak. Fragmandan anladığım, Ahu, psikiyatr rolünde, çok da yakışır!

Dizinin oyuncularına değinmişken, bende yeri hem birlikte çalıştığımız setlerde, hem de özel yaşamımda çok kıymetli olan, ailecek birbirimizle bağ kurduğumuz, sofrasında demlendiğimiz, türküleriyle mest olduğumuz, dizide de müdavimi oldukları meyhanenin işletmecisi Hüseyin rolüyle yer alan Remzi Baba’mı, Remzi Evren‘i anmadan geçemeyeceğim. Ruhu şad olsun…

Gelelim zurnanın zırt dediği yere; dizinin yayımcı platformu  Blu TV.  Blu Tv, bu işi kimselere kaptırmadığı için en büyük alkışı ve takdiri hakediyor. Netflix, ilk Türk yapımı olan “Hakan Muhafız” ve henüz yayımlamadığı , ilk sezon çekimlerini tamamlayan Beren Saat’in yeni dizisi “Atiye” ile , 1-0 önde görüntüsü verse de bence hiç de öyle değil. Hakan Muhafız’ın ilk sezonunu ben de meraktan izledim, ama 2.sezonunun ilk bölümüne şöyle bir on dakika kadar bakınca kapatıp, izlememe kararı aldım. Kaldı ki dizinin yeni sezonundan bahseden kimse de olmadı. En azından ben, dizi izleyen çevremden kayda değer bir şey duymadım.  Çünkü “bizden” bir iş değil, samimi değil. Ama duyduğum ve bildiğim bir şey var ki, Blu Tv bu vesileyle abone sayısını epey arttırmış durumda. Sadece ve sadece Behzat Ç.’yi izlemek için abone olan insanlar var. Sosyal medyada fanlar tarafından ağızbirliği edilmişçesine paylaşılan yorumlar içinde en beğendiğimi buraya bırakarak huzurlarınızdan ayrılıyor, çayımı tazeleyerek sabırsızlıkla Perşembe gününü bekliyorum;

Kaçak izlemeyin la, para verip izleyin de adamlar bütçe koysun, izlenecek tek dizi bu”

 

arzuardadeger@gmail.com

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.