Hıdrellez zamanı Edirne’de gidilmesi gereken 10 yer

Hıdrellez kutlamalarının Roman kültüründeki yansıması olan Kakava Şenlikleri bugün başlıyor. Her yıl yöre halkı ve on binlerce turistin katılımıyla gerçekleştirilen kutlamalar geleneksel at yarışıyla başlayacak, Sarayiçi’nde Kakava ateşinin yakılmasıyla devam edecek. Hazır Türkiye’nin bu en renkli ve neşeli şenliğine gitmişken Edirne’yi tanımayı ihmal etmeyin. Tarihi dokusu, kültürü, doğası ve mutfağı keşfedilmeyi bekliyor. Jürimiz sizin için bir tür ‘Edirne’de yapılması gerekenler’ listesi hazırladı.

JÜRİ Recep Gürkan / Edirne Belediye Başkanı Orkun Akman / Edirne Doğa Sporları Kulübü Derneği Başkanı Ahmet Hacıoğlu / Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Saffet Emre Tonguç / Hürriyet Seyahat yazarı Murat Köksal / Atlas Dergisi Yayın Direktörü

Gurbet Gökçe / DHA Edirne Büro Şefi Tülay Çağlarer / Edirne Yenigün Gazetesi yazarı Bülent Ayan / Edirne Hudut Gazetesi yazarı Sinan Hamamsarılar / Yeme-içme, seyahat yazarı Bahar Akıncı / Seyahat yazarı

10- Şehre giriş anahtarı: Edirne Kent Belleği Müzesi Müze şehrin kültürel ve tarihsel dokusunu ziyaretçilerine sunuyor. Burada MÖ 4000’li yıllarda Traklar tarafından kurulmuş olan Edirne’den başlayıp günümüze kadar kent hakkında eksiksiz bilgi edinebilirsiniz.

Recep Gürkan “Edirne Kent Belleği Müzesi’ni gezmeden Edirne turuna çıkmamak gerekir” diye uyarıyor. Müzeyi haftanın her günü 09.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti: 1 TL.

9- Film seti gibi sokaklar: Kaleiçi Osmanlı Edirne’yi fethettiğinde şehrin tek yerleşim yeriydi. Bizans halkı, Cenevizliler ve Yahudiler bir arada oturuyordu. Gelenek sonraki yıllarda da devam etti. Orkun Akman “Kaleiçi’nin mimarlık harikası sokaklarında gezerken her adımda geçmişe gidip kendinizi 100 yıl önceki hazin hikâyelerden birinin içinde bulmanız işten bile değil” diyor.

8- Güreş ve adaletin mekânı: Sarayiçi Edirne’de padişahların saraylarını yaptırdıkları yer olduğu için Sarayiçi adını almış. Kırkpınar güreşleri her yıl burada gerçekleşiyor.

Saray kalıntılarından en sağlamı Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Mimar Sinan eseri Adalet Kasrı. Zamanında Divan-ı Hümayun olarak kullanılmış.

7- En eski miras: Eski Cami Ulu Cami adıyla da biliniyor. 1414 yılında tamamlanan Eski Cami, Osmanlı’dan günümüze ulaşan en eski mimari eserlerden. Edirne’de zamanımıza ulaşmış ilk orijinal anıtsal yapı olarak da biliniyor. II. Murat döneminde camiye girerek vaaz verdiği söylenen Hacı Bayram Veli’nin anısına saygı nedeniyle vaaz kürsüsü imamlarca kullanılmıyor.

6- Sırrı etinde ve harcında: Çakay Köftecisi Edirne’de Balık Pazarı’na çıkan Direk Çarşısı’nın hemen köşesindeki Çakay Köftecisi, 1952 yılından bu yana hizmet veriyor. Dededen toruna, geleneksel köfte lezzetinin kentteki tek örneği. Edirneli Orkun Akman “Bu enfes köftenin lezzeti, etinden ve harcından kaynaklanıyor” diyor.

5- Meriç’in öte yakasındaki Türkiye: Karaağaç Mahallesi Lozan Barış Anlaşması ile Yunanistan’ın Türkiye’ye savaş tazminatı olarak verdiği Karaağaç Mahallesi, Meriç Nehri’nin öte yakasında Türkiye’ye ait tek kara parçası.

Gazeteci Bülent Ayan “Tarihi gar binası, Lozan Anıtı, Lozan Müzesi ve kafeleriyle Edirne’nin cazibe merkezlerinden” diyor.

4- Bir hafıza mekânı: Büyük Edirne Sinagogu Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük sinagogu olma özelliğine sahip. 1905’te bir yangınla yok oldu ve 2. Abdülhamid’in fermanıyla yeniden yapıldı.

1934 Trakya pogromunda Yahudi cemaatinin zorunlu olarak Edirne’yi terk etmesiyle cemaatsiz kalan sinagog restore edilerek 2015 yılında yeniden ibadete açıldı.

3- Tadını unutamayacaksınız: Edirne ciğeri Edirne ve çevresindeki danaların karaciğeri, yöre buğdayından un ve yine bölgenin ayçiçeklerinden üretilen yağ ile hazırlanan bu yemeğin en önemli garnitürü, Karaağaç’ın ‘karaacı’ adı verilen meşhur kuru biberi.

Sinan Hamamsarılar “Çarşı’daki İlhan Kazım, dışı kıtır, içi sulu, yağ çekmemiş ve kan kokmayan Edirne tava ciğerini en iyi yapan birkaç mekândan biri” diyor.

2- Ödüllü müze: Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi 1997 yılında ziyaretçi kabulüne başladı. Tıp tarihi, eğitimi ve sağlık uygulamalarını Osmanlı’dan günümüze aktaran müze, canlandırmalarla Osmanlı’nın sağlık geleneğine ışık tutuyor.

2004 yılında ‘Avrupa Konseyi Müze Ödülü’ne layık görüldü. Her gün 09.00-19.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti: 5 TL.

1- Edirne’nin görkemli simgesi: Selimiye Camii Mimar Sinan’ın ‘ustalık dönemi eseri’ olan Selimiye, şehrin simgesi aynı zamanda. Yapı 2011 yılında kültürel varlık olarak UNESCO Dünya Mirası Listesine alındı.

Saffet Emre Tonguç “İç tasarımında kullanılan ve dönemin en iyi örnekleri kabul edilen taş, mermer, ahşap, sedef ve çini işçiliğiyle tam bir şaheser” diyor.